Neden İngilizce Öğrenecekmişsin?

İngilizce’den birçoğumuz korkuyoruz...

Kendileri adeta konusu açıldıkça bizi irite eden bir yüke, bir türlü yapılacaklar listemizden silemediğimiz bir göreve dönüşmüş durumda.

İşte bu yazımda dil eğitimi konusunda sürekli duyduğunuz basmakalıp şikayetlere, eleştirilere hiç değinmeden en temeldeki problemi gözler önüne sermeye çalışacağım.

İnanın bana, eğer o problemi giderirseniz daha rahat edeceksiniz.

―

Hayatımızda bize yol gösteren en kuvvetli itici güç, amaçlarımızdır.

Yazar Simon Sinek’in Start With Why adlı kitabında da bahsettiği gibi, yaşamımızdaki önemli işleri 'nasıl' yapacağımızı belirlemeden önce onları 'neden' yapacağımızı sorgulamalıyız.

Çünkü durum zorlaşırsa bizi ayakta tutacak hakiki güç; 'neden' sorusuna vereceğimiz anlamlı bir cevap, yani amacımızdır.

Bizim durumumuza gelecek olursak, öncelikle İngilizce’yi neden öğreneceğimiz üzerinde dikkatlice kafa yormamız gerekiyor.

Maksat daha fazla para kazanmak mı, yurt dışına çıkmak mı, yoksa millete hava atmak mı…

Hayalimizdeki o şirkete girebilmek mi, yoksa hayalimizdeki o kişiyle tanışabilmek mi…

Cevabın ne olduğunun çok da bir önemi yoktur.

Asıl önemli olan, o cevabın sizi sabah erkenden uyandırıp uyandıramadığı, akşam tüm işleriniz bittikten sonra iki saat daha çalıştırıp çalıştıramadığıdır.

Yine aynı şekilde, size toplu taşımadayken öğrendiklerinizi tekrar ettirip ettiremediği, içine kapanık bir kişiliğiniz olduğu halde sizi konuşma gruplarına katılmaya ikna edip edemediğidir…

…yani özetle sizi ne kadar motive edebildiğidir.

―

Dolayısıyla yol yordam, yöntem aramaya kalkmadan önce amacınızı, yani tüm eylemlerinizde size destek olacak olan can dostunuzu iyi seçin.

Biraz örnek vereyim…

Mesela baktınız, kazancınızı arttırmak amacıyla başladığınız İngilizce öğrenme yolculuğu sizi sıkmaya başladı, tempoyu tutturamıyorsunuz.

O zaman öğrenme metodunuzda bir sıkıntı aramadan önce, dil eğitiminize neden başladığınıza bakın. Daha iyi bir kariyer, daha fazla maddi kazanç sağlama amacınız sizi yeteri kadar motive etmiyorsa, o zaman biraz daha derine inebilirsiniz.

O parayı neden kazanmak istiyorsunuz? Kimin için, ne için kazanmak istiyorsunuz?

Diplerde, size duygusal olarak daha yakın hangi sebepler var?

Kalbinizdeki, zihninizin bir köşesindeki asıl hırs; belki de ailenize yardım etmek, annenize hep istediği o ufak bahçeyi alabilmek, ya da babanızın sağlığını arttıracak tedavileri ona rahatlıkla sağlayabilmektir…

Yahut dünyayı gezmek, ilginç kültürler tanıyıp yeni deneyimler edinmek, çocukluğunuzdan beri hep hayal ettiğiniz o oyun köşesini artık odanıza kurabilmektir tutkunuz…

Öte yandan belki de takip ettiğiniz o YouTuber’ın önerdiği makyaj malzemelerini, sağlığınıza daha uygun olan besinleri, biraz pahalı da olsalar gözünüzü kırpmadan sepete ekleyebilmek istiyorsunuzdur…

İşte size anlamlı gelen o sebebi bulmak ve onu açıkça tanımlamaktır esas olay.

Burada önemli olan, belirlediğiniz nedenin sizi gerçekten heyecanlandırması, sizi harekete geçirebilmesidir.

―

Karşılaşabileceğiniz bir diğer sorun ise gerçek motivasyonlarınızı sorgulamaya başladıktan sonra, şu ana kadar kendinizi inandırmaya çalıştığınız amacın; aslında hiç de kendinizin olmadığını farketmektir.

Evvelden beri hep başkalarının yönlendirmesiyle İngilizce öğrenmeye çalışmış, onların sözlerine göre bir plan oluşturmuş da olabilirsiniz.

Böyle bir durumda, kendinize benimsetmek için uğraştığınız 'neden'leri doğru halleriyle değiştirmeniz gerekecektir.

İşte, bence en önemli kısım burası: doğru amacı belirlemek.

Amacın illa ki çok derin olmasına, yüce bir anlam içermesine gerek yok. Sizi kendine doğru çekmesi, sizi kendiliğinden hedefinize doğru sürüklemesi yeter.

Kimisi için bu yukarıda bahsettiğim gibi aile ve arkadaşlarıyla ilgili olur, kimisi için eğlenmektir, başkası için de çekici bulduğu biriyle konuşmaktır...

Bazısı için vücut geliştirmek, ötekisi için millete hava atmak, berikisi için ise kendini geliştirmeye ya da dil öğrenmeye karşı doğal bir istekten ibarettir...

İşte o amacı bulup kendinize sürekli hatırlatırsanız, İngilizce öğrenirken pes etme olasılığınız ciddi miktarda düşecektir…

―

Peki amacımızı belirledikten sonra onu İngilizce öğrenme yöntemimizle nasıl bağdaştıracağız?

Örneğin bizi motive eden eğlenmekse, İngilizce öğrenirken nasıl eğleneceğiz?

Ya da sırf İngilizce öğrenmek için aslında olmamasına rağmen kendimize amaç uyduracağımıza, hayatımızda halihazırda var olan başka amaçlarımızla İngilizce öğrenmeyi birleştirebilir miyiz?

Bu soruların cevaplarını ilerleyen yazılarımda paylaşacağım. Onları kaçırmamak için e-posta bültenime abone olabilirsin.

―

Sözün özü, amaçlar özneldir ve kişinin kendi yaşam ve zevkleriyle ilgilidir.

İngilizce öğreniminize karşı hevesiniz kırılmışsa yapmanız gereken ilk şey amacınızın otantikliğini, içtenliğini ve doğruluğunu sorgulamaktır.

Bu aşamayı tamamlamadan önce öğrenme metodunuzda değişikliğe gitmek istenilen faydayı sağlamaz.

Bir sonraki paylaşımlarımda görüşmek üzere, iyi öğrenimler!

---

Yazılarım ilk sana gelsin: E-Posta bültenime kaydol YouTube Kanalım